Lala Paşa (Lala Muslihiddin) Camisi

Doğu duvarına sekizgen bir kümbet bitişik olan Cami kesme taştan dikdörtgen şeklinde bir yapıdır. Harime girişi, batı ve kuzey yönde bulunan iki kapı açıklığı ile sağlanmaktadır. Mihrab önü kubbesi ile başlayan ve kıble duvarına dik olarak uzanan beşik tonozla, kubbeyle örtülü orta mekanına dik olarak beşik tonozla, kubbeyle örtülü orta mekanına açılan ve buradan kuzey kapısına kadar dik uzanan beşik tonozlu devam eden orta sahın, bunun iki yanında doğu-batı doğrultusunda beşik tonozların örttüğü yedişer sahndan ibarettir. Bu sahnlar birbirlerine ayaklar üzerine oturan kemerlerle açılmaktadır.Batıda yer alan sahnların ilkinde birinci ayağın hizasına gelecek şekilde ortada kalmış kare şeklinde bir minare kaidesi örtüyü delerek üst kısma çıkmaktadır. Doğuda ilk paralel sahnının doğu duvarında yer alan bir kapıyla kümbete geçilmektedir.

Caminin H. 1239/ M. 1823 ve H.1273/M.1856 tarihlerinde tamir edildiği, ayrıca caminin yeniden tamire ihtiyaç duyması sebebiyle H. 1318/ M.1903 tarihinde Evkaf idaresi tarafından onarıldığı, bitişiğinde bir sıbyan mektebi ile çeşme olduğundan bahsedilmektedir. Bu yapılardan sadece çeşme günümüze gelebilmiştir. Yapı 1938 yılında da bir onarım geçirmiş ve bazı mimari elemanları yenilenmiştir.

Yapı Vakıflar Genel Müdürlüğünce 1968 yılında yapılan sondaj neticesinde bulunan temel izleri üzerine yeniden inşa edilmiştir. Bazı mimari elemanlarında değişiklikler yapılmıştır.

Caminin bütün duvarlarını üstte sınırlayan korniş bulunmaktadır. Pencerelerin aralarına gelecek şekilde çörtenler yerleştirilmiştir. Dış cephe düzenlemelerine bakıldığında; Yapının kuzey cephesinin ortasında, kapı ve üzerinde pencerenin yer aldığı dikdörtgen çerçeveli bölüm halindedir. Kapı caminin orta sahnına açılmaktadır. Bir düz, bir kaval, iki konveks bordür zeminden, duvar kornişinin bir taş dizisi altına kadar dikdörtgen şeklinde bir çerçeve yapmaktadır. Üstteki dikdörtgen pencerenin altında silmelerin sınırladığı yatık dikdörtgen şeklinde bir kitabe yeri bulunmaktadır.

Duvar yüzeyinde, kapının iki yanında üçer pencere bulunmaktadır.

Güney cephesi, 1968 yılı onarımları esnasında yenilenmiştir. Cephe ortasında yer alan mihrabın iki yanında yere yakın seviyede üçer pencere bulunmaktadır.

Doğu cephesinde yer alan kümbet caminin ikinci sahnına açılmaktadır. Buradan itibaren duvarın geri kalan kısmında alt sırada altı, üst sırada dört pencere yer almaktadır.

Batı cephesinin kuzey tarafına doğru caminin altıncı sahnına açılan bir kapı ve üstündeki pencere silmelerle çevrelenen dikdörtgen bir alan içerisinde yer almaktadır. Caminin altıncı sahnına açılmaktadır. İkisi oluklu, ikisi düz olan silmeler, sövelerin orta hizasında içe dönerek kapıyı dışta çerçevelemektedir. Üstteki pencerenin altında sonradan yerleştirildiği düşünülen beyaz mermerden dikdörtgen şeklinde bir kitabe bulunmaktadır.

Ayrıca kapının sol tarafında yedinci sahna açılan pencereden başka sağ tarafta, üstte yer alan dört penceresi daha vardır. Bu pencerelerin Osmanlı dönemindeki tamirlere ait olduğu kabul edilmektedir. Sivri kemerli, demir parmaklıklı olan pencerelerin söveleri ve dikdörtgen şeklindeki alınlık kısımları sıvanmış durumdadır.

Caminin minaresi sonradan yapılmıştır. Minarenin kaidesi, caminin kıble duvarına paralel sahnlarından birincisinin ortasına tekabül etmektedir. Minareye çıkış kaidesinin kuzeyinde yer alan kapıyla gerçekleşmektedir

Harimde diğer sahnlarla aynı genişliğe sahip olan orta sahn mihrap önünde kubbe ile örtülmektedir.Üçgenlerle çokgen bir kasnağa oradan da bir kornişin sıraladığı kubbeye geçilmektedir. Kasnağın üç yönünde sivri kemerli, şebekeli pencereler bulunmaktadır. Kubbe dıştan kare şeklindeki gövdesi, köşelerde üçgenlerle pahlanarak meydana getirilen oniki yüzlü bir kasnak üzerinde yükselen piramidal bir külahla örtülüdür. Mihrap önü kubbesinden orta kubbeye kadar dikine uzanan beşik tonoz kıble duvarına paralel sahnları keserek ilerlemektedir

Orta kubbe, yer aldığı bölümün biraz genişletilmesi ile oluşturulan kare alana yerleştirilen “L” şeklinde kalın ayakların üzerinde yükselen profilli kemerler ve pandantiflerle geçilmektedir. Etek kısmına beş dikdörtgen pencere açılmış olan kubbe, dıştan çokgen bir kasnak üzerinde taş blokların basamaklar halinde dizildiği piramidal örtüye sahiptir. Kıblie duvarına paralel olarak uzanan yedişer sahn beşik tonozla örtülüdür

Güney duvarının ortasında yer alan mihrabı, 1968 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan onarım sırasında Hacı Kılıç Camisi mihrabından kalıp alınarak yapıldığı belirtilmektedir. Mihrab, yedi dilimli kavsaralı, beş yüzeyli nişi olan taştan basit görünümdedir.

Caminin ahşap minberi kündekari tekniğinde yapılmıştır. Minberin dikdörtgen şeklindeki kapısı teğet kemerlerle açılmaktadır. Tarih kitabesi olmayan minberdeki yazılar Kur’an-ı Kerimden alınan ayetleri ihtiva etmektedir

Aynalık kısmındaki sekizgen geçmelerin aralarındaki bezemelerin büyük kısmı dökülmüştür. Aynalığı yanda ve geometrik şebekeli korkuluk boyunca kufi yazılar çevrelemektedir. Köşkün alt kısımları da aynalıktaki bezemelere sahiptir. Köşkün yan kısımlarında geometrik şebekeli bir pano bulunmaktadır. Köşk ahşap sütuncelere dayanan dilimli sivri kemerlere sahiptir. Yine ahşap petek kısmıyla sona ermektedir

Yazı şekli ve yan satıhlardaki geçmelerle Hunad camisi minberi arasında benzerlik kurulmakta ve minberin XIII. Yüzyıla ait olduğu kabul edilmektedir.

Süslemesi : Cami içerisinde tek tezyinatlı eleman ahşap minberdir. Kündekari tekniğinde yapılan minberin aynalıkları, korkulukları, köşk kısmının yanları geometrik geçmeli süslemelere sahiptir. Aynalıkta ve köşkün alt kısımlarında yer yer harap olsa da geometrik geçmeler arasındaki bölümlerde rölyef olarak meydana getirilen bitkisel bezemelere yer verilmiştir. Kapıda, köşkün alt bölümünün yan bordürlerinde oyma olarak tamamen bitkisel süsleme görülmektedir. Köşkün alt bölümlerinde, aynalığı yanda ve korkuluğu altta takip eden bordürlerde yine bitkisel kıvrımlı zemin üzerinde kufi yazılar yer almaktadır.

Malzeme ve teknik : Yapılan tamirler sırasında çok değişikliğe uğramış olan caminin bütünüyle moloz taş dolgulu, kesme taş kaplamalı duvar örgüsüne sahip olduğu görülmektedir. Örtü sistemini meydana getiren tonoz ve kubbeler, kemer ve ayaklarda da durum aynıdır. Mevcut haliyle yapıda düzgün işçilik görülmemektedir. Derz araları oldukça belirgindir. Taşın dışında ahşap malzemenin itinalı bir işçilikle kullanıldığı tek eleman minberdir.

Kitabesi : Yapı üzerindeki tek kitabe, batı kapısının üzerinde sonradan yerleştirildiği belli olan beyaz mermerden, dikdörtgen şeklindedir. Kitabede; “Esirgeyen, bağışlayan Allah’ın adıyla. Ancak Allah’a ve ahiret gününe inananlar, Allah’ın mescitlerini imar ederler, sene 1319, 27 N.” (Kur’an-ı Kerim IX-18. ayet) yazılıdır.

Check Also

Germir Aşağı Mahalle Camii

Camide tarih verecek bir kitabe yoktur ancak 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş olduğu tahmin edilmektedir. …

One comment

  1. Lala Paşa Camisi’nin yanındaki kümbetten daha sonra yapıldığı düşünülmektedir. Mimari özellikleriyle 12. yüzyılın son çeyreğine ya da 13. yüzyılın ilk çeyreğine tarihlenebilmektedir. Dikdörtgen planlı caminin minaresi sonradan eklenmiştir. Kayıtlarda, caminin 1903 tarihinde Evkaf İdaresi tarafından onarıldığı, bitişiğinde bir sıbyan mektebi ile çeşme olduğundan bahsedilmektedir. Bu yapılardan sadece çeşme günümüze gelebilmiştir. Tarih kitabesi olmayan minberdeki yazılar Kuran’ı Kerim’den alınmış ayetleri ihtiva etmektedir. Yazım şekli ve yan satıhlardaki geçmelerle Hunat Camisi’nin minberi arasında benzerlik kurulmakta ve minberin 13. yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir.

    Camiye giriş, batı ve kuzey cephelerde bulunan iki kapı açıklığı ile sağlanmaktadır. Kümbete geçiş ise, doğu cephesinde yer alan bir kapı ile gerçekleşmektedir.

Bir yanıt yazın